İlk olarak malayani içeriklerin yerine hakkı ve hakikati anlatan içerikler ile sosyal medyayı dönüşüme sokmak mümkün. Bunun için son zamanlarda bir çok kişi ve kurumların bu konuya eğildiklerini ve kaliteli teknik altyapı ile kaliteli içerikler ürettiğini görüyoruz. Fakat tüm bu içerikler bizim dünya görüşümüze ters şeytani aklın değirmenine su oluyor. Peki böyle bir medya platformunun yerli ve milli olanını neden popülerleştiremiyoruz. 2021 yılı itibariyle dünyanın en değerli 10 şirketinden 8'i teknoloji şirketi. Kalan 2'si de teknolojiyi mevcut işlerine çok güzel bir şekilde adapte ettiklerinden dolayı ilk 10'un içindeler.
Brandfinans tarafından geçtiğimiz günlerde paylaşılan en değerli 500 şirketin ilki teknolojik ürünler üreten Apple, ikincisi dünya çapında ticaret platformu Amazon, üçüncü ve dördüncüsü yazılım şirketleri. Yani elle tutulur bir meta alıp satmayan, bilgi ve altyapı satan şirketler. En değerli sıralamasında 3. olan Google'un 263 milyar dolar, Microsoft'un 184 milyar dolar değeri var. Bu rakamları gördüğümüzde çok geç kaldığımızı söyleyebiliriz ve haklılık payımızda var. Ancak biz bu şartlarda neler yapabilirizi konuşmak istiyoruz.
Bugün YouTube benzeri bir sosyal medya platformunun veri depolama alanı gibi büyük bir yatırım yapılması çok büyük maliyetler doğursa da yıllık kazanılan reklam gelirleri hatırı sayılır bir kazanç oluşturuyor. En son 2017 yılında reklam gelirlerini 15 milyar dolar olarak açıklayan YouTube, bundan memnun olmadığını belirtmişti. Özellikle pandemi sürecinden sonra bu rakamı en az 4'e katladığını tahmin edersek bugün 60 milyar dolar yıllık reklam gelirine ulaşmış olması hiç zor bir ihtimal değil.
Sıra geçtiğimiz yazımızda 4 madde sayıp açıklayacağımızı belirttiğimiz konunun ilk maddesini açmaya geldi.
1- Altyapı Sağlamak
Bugün sadece YouTube gibi bir sosyal medya platformunu ele alacak olursak sizce tüm dünyada ne kadar veri yükleniyordur. Burada günlük rakamlar bile inanılmaz yüksek verinin girdiğini gösteriyor. Günlük 430 petabaytlık bir veri. Bunu şöyle açarsak 1 Petabayt 1024 terabayttan 1 terabayt 1024 gigabayttan oluştuğunu söylersek bunun ne demek olduğunu bilgisayar kullanıcıları daha iyi anlayacaklardır. Bu verilerin kalitesini bozmadan ve daha az yer kaplayacak şekilde bir teknoloji geliştirmek ve veri bankasından kolayca ve hızlı şekilde bulunacak bir yazılım yapmak Türkiye'de ki bilgi birikimi açısından hiç zor değil. Fakat bu çalışmanın uzun vadeli getirisi olmayacak bir süreci ve pahalı bir pr çalışması olacaktır ki bu ciddi bir güç ister.
Müslüman iş adamlarının helal içerik hassasiyetiyle bu işe koyulmaları ancak devletin de TOGG projesinde olduğu gibi bu projenin arkasında gerek finans gerek lojistik gerekse pazarlama noktasında destek olmalarıyla sağlanabilir. Bu konu yerli araba projesinden çok daha önemlidir. Eğer veri bankası Türkiye'nin kontrolünde ki bir merkezde olursa güç de o ülkede olacaktır. Ayrıca zaman hızla geçip giderken Amerika'nın bu konuda tekelleşmesine izin vermemek ve hızla veri bankacılığında da dünya çapında çalışmalar yapmaya başlamak gerekir. Tabi bir müslüman için bunun en önemli kısmını İslami içerik standartlarına azami derecede gayret göstermek oluşturuyor.
Helal ve Tayyib ürünler tüketmek fıtratımızı korumak açısından ne kadar önemliyse sâfi zihinleri bulandırmamak ve korumak için de bu çalışma o derece önemlidir. Gelecekte Ülkemizin uluslararası siyasi arenada elinin güçlü olması, finansal ve sosyal veri bankacılığın da dünya çapında oyuncu olması ile bağlantılıdır.
Bir sonra ki yazımızda mevcut şartlarda var olan sosyal platformları helal ve tayyib sertifikalamaya entegre edebilmenin yollarını yazarak hayra aralanan kapının anahtarının bir dişlisi olmayı niyaz ediyoruz.
Selâm ve Dua ile....