Dijital Dünyada helallik arayışı yazı dizimizin ilk bölümünü öncelikle var olan dijital medyanın deşifresini yaparak açmayı uygun gördüm. Zira önümüzde ki teknolojinin 5N1K sorularını sorup masaya yatırmazsak helale dönüşümünü nasıl yapacağımızı bilemeyiz.
İnternet çağı dediğimiz şu çağda hepimiz bir şekilde internet ile tanışmış, onun nimetlerinden ve külfetlerinden nasibimizi almışızdır. Yeni nesil medya platformları oluşmuş hatta herkesin kendine özel canlı yayın yapan kanalları devreye girmiş ve yurt dışından istediği kişiyle istediği an anlık olarak röportajını, mülakatını takipçilerine ulaştırma becerisine erişmiştir.
Bu öyle bir duruma gelmiş ki karasal yayın yapan ve milyonluk yatırımları olan ulusal kanallar ile yarışır pozisyona girmiş ve kimi zaman dijital medya izlenmeleri karasal yayın yapan tv kanallarının izlenmelerinin önüne geçmiştir.
Televizyon kanalları artık 50-60 yaşın üzerinde ki kişilerin izlediği bir platform olmuş ve internet dünyasına en az adapte olan bu kitlenin mevcut dejenerasyondan en az etkilenen kişiler olmasını sağlamıştır. Özellikle 50 yaşa kadar olan genç ve orta yaş grubu kitlenin dejenerasyonunun önüne geçmek ve Allah’ın bize emrettiği helal içerikli çalışmaların yapılması için neler yapmamız gerektiğini uzun uzun tartışıp bununla ilgili çalışmalara ağırlık verilmesi gerekmektedir.
Her dijital platform reel bir rant sağlama kanalı oluşturmazsa o zaman sürdürülebilirliğini sağlayamaz. Bu rant aslında her zaman para ile ölçülmez. Hele toplumlara kendini kabullendirene kadar parasız ama bir siyasi fikir ve ideolojik düşünce empozesi için yapılabilir ki bunun için gereken maddi desteği de bu siyasi fikirlerin ve ideolojik düşüncelerin babaları konumunda olan şeytani aklın sağladığını gözden kaçırmamalıyız. Buraya toplumları çekebilmek için gereken 4 şeyi şöyle sıralayabiliriz.
1- Altyapı sağlamak.
2- İlgi çekici içerikler üretmek/ürettirmek
3- Teknolojik imkanları toplumun tüm kesimlerine ulaştırmak
4- Bu platformların tanıtımını yapmak
Bu maddelerin herbirini ilerleyen yazılarımda tek tek açacağım fakat öncelikle şeytani üst aklın ilk hedefi olan dejenerasyonun neden ve nasıl ilişkisini kurmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Şeytani aklın baktığı pencereden yeni dünya düzeninde küreselleşmek çok büyük bir amaçtır. Teknolojiyi küresel bir provoke aracı olarak kullanmak hem çok kolay hem de çok etkilidir. Düşünsenize 100 ulus devletin 10 medyasını provoke aracı olarak kullanmak mı daha kolay yoksa tüm algoritmasını en ince ayrıntıları ile elinizde tuttuğunuz dünya çapında bir medya platformu ile toplumları provoke etmek mi daha kolay. Yalnız burada da ikinci şıkkın önünde ki en büyük engel dil. Neden İngilizce her platformda bu kadar destekleniyor. Çünkü toplumları büyük oranda tek bir dile yönlendirir ve tüm duygularını, projelerini, isteklerini bu dille ifade ettirirse, kısır bir dilin kısır bir düşünce gelişimi olur ki şeytani aklın tam olarak yapmak istediği de budur. O durumda sadece İngilizce ile 3-5 rol model olacak dünya çapında şöhretli kişiler inanılmaz büyük kitlelere herkesten önce ulaşıp fikrini empoze ederse komşusundan ve arkadaşından önce onu etkisi altına alabilecektir.
Kutsallarının sınırını kaldırıp değer yargılarını değiştirmek bunu da bir nesilin dönüşümü için zamana yaymak projenin ne denli büyük ve önüne geçilemez bir noktaya doğru gittiğinin göstergesidir. Bize düşen zararın neresinden dönersek kârdır mantığı ile bu iş için kolları sıvamaktır. Var olan kültürel yozlaşmayı daha fazla ayrıntıya dökebiliriz ancak bunu konuyla ilgili okurların tefekkür dünyasında zaten düşüneceklerini fehmettiğim için gerek görmedim. Bir sonra ki yazım da yukarı da belirttiğim 4 maddeyi açacağım.
Selam ve dua ile…
Çook yerinde bir tesbit